Sanırım "caba"nın kullanımında bir anlam daralması yaşanıyor ve sadece olumsuz vurguyu pekiştirmek için kullanılabileceği kanaati pekişiyor.
Bana daha doğru gelen, ya da en azından aşina olduğum kullanım şeklini örneklemesi bakımından aşağıdaki örneği veriyorum:
"Yine mesela; çok zaman oldu rastlamayalı. Manava, pazara gittik mi esnaf istediğimizi tarttıktan sonra kesekâğıdına biraz da fazladan koyar “Bu da cabası!” der ve yaptığımız alışveriş karşılığı olarak ikramda bulunurdu bir anlamda. “Bu da benden” demekti. “Bu sizin isteyip parasını ödediğiniz, bu da karşılıksız olarak fazlası” demekti... "
http://kemaloncu.blogcu.com/elma-sekeri-solculari/5213587Bir diğer örnek:
Avrupa şehri olması nedeniyle de cazip olan ufak birşeyin bile daha da cazip hale getirilmiş olması, herşeyin erişilebilir hale getirilmiş olması da cabası.
Yani "eğer sen bu şehri öğrenmek ve yaşamak istiyorsan buyur sana ulaşım, buyur sana bilgi, buyur sana tur:)" diyor her şeyiyle Barcelona...
http://www.fatihmazi.com/2009/10/ayagimin-tozuyla-barcelona....